II. Abdülhamit
II.
Abdülhamit, 21 Eylül 1842 tarihinde İstanbul’da dünyaya geldi. 10 Şubat 1918’de
vefat etti. Sultan Abdülmecid’in oğludur. Annesi, Tirimüjgan Sultan’dır. İyi
bir eğitim gördü. Kültür derslerinin yanında musiki dersleri aldı ve piyano
çalmayı öğrendi. 31 Ağustos 1876 tarihinde tahta çıktı, 27 Nisan 1909 Salı
gününe kadar 32 sene, 7 ay, 27 gün saltanat sürdü. Yıkılmak üzere olan Osmanlı
İmparatorluğu’nu 33 yıl ayakta tutmayı başarmış büyük bir padişahtır.
Siyonizmin babası olan Theodor
Herzl, Filistin’i alıp dünya Yahudilerini orada toplamak ve bir Yahudi devleti
kurmak istiyordu. Bu konuda en büyük engel, II. Abdülhamit’ti. Herl, bir Yahudi
devleti kurma fikrine bağlandıktan hemen bir yıl sonra İstanbul’a gelmiş, II.
Abdülhamit’le görüşme yollarını aramıştır. II. Abdülhamit’ten, Osmanlı
Devleti’nin bütün dış borçlarının silinmesi karşılığında Filistin’in Yahudilere
verilmesini istemiş, fakat bir şey elde edememiştir. Theodor Herzl, 1896’da,
arkadaşı Newlinsky’yi görüşme talebinde bulunmak üzere II. Abdülhamit’e
göndermişti. II. Abdülhamit, Newlisky’yi dinledikten sonra, Herzl’e iletmesi
için şunları söyler:
“Mösyö Herzl sizin arkadaşınız
olduğuna göre benim de dostum demektir, kendisine bu meselede artık hiçbir
teşebbüste bulunmamasını öğütleyiniz. Benim bir karış toprak vermem söz konusu
olamaz. Zira istenen toprak bana ait değildir. O, milletime aittir. Bu devleti
kuran ve kanıyla besleyen milletime… Herhangi birine vermek veya bizden
koparılmasına razı olmaktansa, yeniden kanımızla yıkamayı tercih ederiz. Benim,
Suriye ve Filistin’den gelen iki alayım Plevne’de son neferlerine kadar şehit
oldular. Türk imparatorluk toprakları bana değil, Türk Milleti’ne aittir. Bu
imparatorluğun hiçbir parçasını hiçbir kimseye veremem. Yahudiler şimdilik
milyarlarını biriktirsinler. Kim bilir, bir gün bu imparatorluk paylaşılırsa,
onlar da istediklerini belki de bir şey ödemeden elde edebilirler. Fakat ancak
kadavramız paylaşılır, canlı vücuttan parça koparılmasına müsaade edemem.” (Siyonizmin Kurucusu Theodor Herl’in Hâtıraları
ve Sultan Abdülhamid, Hazırlayan: Ergun Göze, 1. Baskı, Boğaziçi Yayınları,
İstanbul 1995. s.96-97; Prof. Dr. Mim Kemal Öke, Saraydaki Casus, Birinci
Baskı, Hikmet Neşriyat, İstanbul 1991. s.212 )
KUTU
I. Murad
I.
Murad, 1328'de Bursa'da dünyaya geldi. 1389'da Kosova sahrasında öldü. Üçüncü
Osmanlı padişahı, Nilüfer Hatun ile Orhan Bey'in oğlu, Yıldırım Bayezid'in
babasıdır. Zamanında Osmanlı Devleti Timur İmparatorluğu’ndan sonra, dünyanın
ikinci büyük devleti durumuna yükselmiştir. 1362'de babası Orhan Gâzi'nin ölümü
üzerine 34 yaşında padişah oldu. Anadolu'da güvenliği sağlayıp Rumeli'ye geçti,
Sazlıdere'de birleşik Bulgar-Bizans kuvvetlerini yenilgiye uğrattı. Edirne'yi
fethedip başkent yaptı. 1364 Sırpsındığı Zaferi, 1371 Çirmen Zaferi, 1387
Ploşnik yenilgisi, 1389 I. Kosova Zaferi, Yeniçeri Ocağı’nın kurulması, ilk
mâlî teşkilâtlanma devrinin diğer önemli olaylarıdır.
Sultan I. Murad, I. Kosova Meydan
Muharebesi’ne başlamadan önce Kosova sırtlarında askerlerine hitâben şu
konuşmayı yaptı:
“Gaziler! Bugün gayret günüdür.
Hamiyet gösterme sırası, erlik zamanı ve mertlik demidir. Bunca yıldan beri
vatan sizinle övünmekte, gurur duymaktadır. Şimdi sizden bir kere daha bütün
cihana yayılmış şöhretinizi doğrulayacak merdâne hareketler diler. Bugün
heybetinizle titreyen şu Kosova Ovası muzaffer olacak şanlı sancağımızın
Macaristan içlerine doğru gitmesini, bundan sonra hiçbir düşman ordusu
durduramayacaktır! Bugün elde edeceğimiz şanlı bir galebe, bütün Rumeli’nde
Allah’ın birliğini yaymamıza sebep olacaktır. İnsan ömrü uzun olsa bile, bilmez
misiniz ki, ebedî değildir. Bir gün biter, son bulur. Baki kalacak olan Yüce
Allah’tır. Allah’ın birliğini yayarak cennete varmak isteyenlere, işte şanlı
savaş meydanı. Allah Allah diyerek hücum ve savlet eyleyiniz!” (Büyük Türk Zaferleri, Hazırlayan: Sıdıka
Gürer, Tercüman Gençlik Yayınları, İstanbul. s. 52)
KUTU
Fatih Sultan Mehmet
Fatih
Sultan Mehmed, 29 Mart 1432'de Edirne'de doğdu. 3 Mayıs 1481 günü Maltepe'de
vefat etti. Yedinci Osmanlı padişahı ve İstanbul’un fatihidir. Babası Sultan
İkinci Murad, annesi Hatice Alime Hüma Hatun’dur. II. Bâyezid ile Cem Sultan’ın
babasıdır. 1451’de 20 yaşında Osmanlı tahtına çıktı. 1100 yıllık Doğu Roma
İmparatorluğu’nu ortadan kaldırarak “fâtih” unvanını aldı. Hz. Peygamber’in
methettiği büyük komutan, çağ açıp çağ kapatan padişahtır.
Fatih Sultan Mehmed, İstanbul’un
fethi için hazırlıklara başlamıştı. Yıldırım Bayezid’in Boğaz’ın Anadolu
yakasında yaptırdığı Güzelcehisar’ın karşısına, Boğazın Rumeli kıyısında bir
hisar yapılmasını istiyordu. Osmanlı padişahının niyetini anlayan ve korkuya
kapılan Bizans İmparatoru, elçi göndererek birtakım vaatlerle Rumeli Hisarı’nın
yapımını durdurmaya çalıştı. Rumeli Hisarı’nı kendi ülkesinin güvenliği için yaptırdığını
söyleyen II. Mehmet, Bizans elçisine hitaben yaptığı konuşmada şöyle dedi:
“İmparatorunuz Macarlarla birleşip
de babamın Rumeli’ye geçmesini engellediği zaman ne kadar güç durumda
kaldığımızı unuttunuz mu? Kadırgalarınız Boğaz’ı kapadı. Babam Sultan Murad,
Cenevizlilerden yardım istemek zorunda kaldı. Ben o zaman pek gençtim.
Edirne’de bulunuyordum. Tehlike karşısındaki Müslümanlar korkudan
titriyorlardı. Siz ise onlara hakaretlerde bulunuyordunuz. Babam, Rumeli
yakasında bir kale yaptırmaya da Varna Savaşı sıralarında ant içmişti. O andı
şimdi ben yerine getiriyorum. Kendi topraklarım üzerinde gönlümün dilediğini
yaparım. Bunu engellemek için elinizde ne hak, ne de güç vardır. İki yaka da benimdir.
Anadolu yakası benimdir; çünkü halkı Osmanlı’dan ibârettir. Rumeli yakası benimdir;
çünkü siz savunmasını bilmiyorsunuz. Gidiniz efendinize şunları söyleyiniz:
Şimdiki Osmanlı padişahı, kendisinden öncekilere hiç benzemez. Benim gücümün
eriştiği yere, imparatorunuzun hayalleri bile yetişemez!” (Padişahlar Ansiklopedisi, Birinci Cilt, Tercüman Gençlik Yayınları,
İstanbul. s. 188-189)
KUTU
Yavuz Sultan Selim
Yavuz Sultan Selim, 1470
yılında Amasya’da dünyaya geldi. 22 Eylül 1520’de vefat etti. II. Bayezid’in
sekiz oğlundan dördüncüsü, Fatih’in torunu, Kânûnî’nin babasıdır. Türk
tarihinin iftiharla bahsettiği kahramanlardan dokuzuncu Osmanlı padişahıdır. Aynı
zamanda ilk Osmanlı halifesidir. 24 Nisan 1512’de 42 yaşında hükümdar oldu. 8
sene, 4 ay, 28 gün saltanat sürmüştür.
Yavuz Sultan Selim, dünya harp sanatında ve milletleri
idare etmede dirâyetini göstermiş sayılı şahsiyetlerden biridir. Yavuz, 1514
yılında Çaldıran Seferi’ne çıkmıştı. Düşmanın ortalıkta görünmemesinden ve uzun
yolculuktan bezen yeniçeriler padişaha isyan etmişler ve padişahın çadırına
saldıracak hale gelmişlerdi. Memleket meselelerinde en küçük bir hatayı bile
affetmeyen Yavuz, atına binip yeniçerilerin arasına daldı. Hepsine öfkeyle sert
sert baktıktan sonra, yeniçerilere karşı şu konuşmayı yaptı:
“Be hey asker kıyafetli korkaklar!
Maiyetimde yiğitlik ve kahramanlık göstereceğinize böyle mi hareket edersiniz!
Askerde itaat emre karşı gelmek midir? Çoluğunu, çocuğunu, karısının kucağını
savaş meydanına tercih edenler, geriye dönsünler, onlara izin veriyorum. Ben
buraya geri dönmek için gelmedim. Meşakkatlere, zahmetlere göğüs germeden nasıl
zafer kazanılır? Asıl hedefimize bu kadar yaklaşmış iken, rezil bir şekilde
geri dönmek yiğitliğe, mertliğe yakışır mı? Ölümden korkanlar, geri dönsünler. Bizi
isteyip yolumuzda can ve baş fedâ edecek yiğitler ölümden korkmazlar. İçinizde
er yoksa ben tek başıma savaşırım.” (Büyük
Türk Zaferleri, Hazırlayan: Sıdıka Gürer, Tercüman Gençlik Yayınları, İstanbul.
s. 111-112; Tahsin Ünal, Osmanlılarda Fazilet Mücadelesi, Sebil Yayınları,
İstanbul 1968. s.74)
Yavuz Sultan Selim’in bu konuşması,
isyanı bastırmış ve askerlerin morallerini yükseltmişti. Ordu tek fire vermeden
kararlılıkla İran ordusunun üzerine yürüdü.
Mehmet Bicik
Dahi Beyin Blog
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder