İnançların Sağlık Üzerindeki Etkisi



“İlaçlar, her zaman şart değildir; ama inanç her zaman şarttır.” der Norman Cousins.
İnançlarda yaratıcı ve yıkıcı bir güç olduğunu özellikle belirtmek isterim. İnançlar sadece duygularımızı, öğrenme kapasitemizi ya da performansımızı değil vücudumuzu da değiştirebilir, hastalıktan kurtulmamıza da yardımcı olabilir. Bilim adamlarının yaptığı araştırmalar bu fikrin doğruluğunu kanıtlamaktadır.
Ayrıca dini inançlara sahip insanların da tevekkül ile daha kolay iyileştikleri araştırmalar sonucu ortaya çıkmıştır.
Çoğumuz bizleri ilaçların iyileştirdiğini düşünüyor olsak da aslında ilaçlar insanların iyileşeceğine dair düşüncelerini güçlendiriyor. Yani ilaçla insan iyi olacağına inandırılıyor. Hastalık konusundaki inançlarımız hastalığın tedavisi kadar önemli bir rol oynamaktadır. Bu durumu kanıtlayacak şöyle bir örnek vermek istiyorum:
Harward Üniversitesinde Dr. Henry Beecher 100 tıp öğrencisi üzerinde bir deney yapar. İlaçlardan biri öğrencilere süper uyarıcı olarak tanıtılır. Bu, kırmızı kapsül içinde bir tozdur. Diğeri ise mavi kapsül içindedir ve öğrencilere süper sakinleştirici olarak tanıtılmıştır. Ama öğrencilerin haberi olmaksızın, kapsüllerdeki ilaçlar değiştirilmiştir. Aşırı uyarıcı diyerek aşırı sakinleştirici verilmesine rağmen öğrencilerin yarısında uyarıcı ilacın etkisi görülmüştür. İnançlar, ilacın; o kimyasal maddenin, etkisini alt etmiştir. Dr. Beecher sonra şu sözü söylemiştir. “İlacın yararı yalnız kendi kimyasal özelliklerinin sonucu olmayıp, hastanın o ilacın yararına ve etkin olduğuna dair inancını da geliştirmesidir.”
Demek ki bizler sonuçları ilacın etkisine bağlasak da aslında durum hiç de böyle değil, asıl olan hastanın inancıdır.
Çoğumuz belki de Plesebo denilen, ilaç olmadığı halde kullanıcıya ilaç gibi verilen boş hapların etkisini biliyoruz. Aslında hiçbir özelliği olmayan bu haplar hastalar üzerinde kesin sonuçlar ortaya çıkarmıştır.
Uykusuzluktan şikayet eden bir kadın, arkadaşına dert yanıyor bir yandan da eve gitmeye hazırlanıyordu.
“Uyumak için yatakta dönüp duracağım bir geceye daha tahammül edemem.” diye dert yandı arkadaşına.
Arkadaşı yardımcı olmak için odadan çıktı ve büyük bir kapsül ve bir bardak suyla geri döndü. “Sana gereken şey var bende, bunu içtikten sonra doğruca eve gitmelisin, yolda durma, yoksa direksiyonda uyuyakalırsın.” dedi.

Başarı sadece şansa bağlıdır. İnanmıyorsan
 başarısız olanlara sor.

Çare bulunmuştu. Hapı yuttu ve eve gidip iyi bir uyku çekmek istiyordu. Eve gider gitmez çok uykusu olduğunu düşünerek üstündekileri bile çıkarmadan yatağa uzandı ve on saatten fazla uyudu.
Ertesi sabah teşekkür etmek için arkadaşını aradı ve güzel bir uyku uyumasını sağlayan o ilaçları nereden bulabileceğini sordu.
Arkadaşı bir kahkaha atarak: “Gerçekten uyumana yardımcı oldu mu? diye sordu.
-Evet, o kadar komik olan ne? dedi.
-Sana verdiğim hap uyku hapı değil sadeci vitamin hapıydı, dedi arkadaşı ona.
Gücün, hapın kendisinde değil hapa duyulan inançta olduğu ortadaydı.

NLP ile Başarı/Yücel Gökmen
Dahi Beyin Blog

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder