Yönetişim



Katılımlı ya da katılımcı yönetim adından da anlaşıldığı gibi çalışanların yönetime katılmasını ifade ediyor. Eskilerde birçok yazarın ve yöneticinin kullandığı bu ifade kabul görmüş ve yararı kanıtlanmıştı. Bu gün bu ifade biraz değişikliğe uğrayarak “yönetişim” adı ile tekrar servis edilmiştir.

“Yönetişim” sözcüğünün yerinden yönetime dayalı, öncü, yol gösterici işlevleri üstlenen, ağ ilişkilerini gözettiği anlamına geldiği ve kökeninin 17. yüzyılda Jean-Pierre Gaudin’e kadar gittiği görülür. Çok aktörlü bir kavram. Etkin kaynak kullanımı hedefli ve  güvene dayalı ilişkiler bütününden oluşuyor.
Yönetişim, yönetim sözcüğünden türetilerek oluşturulmuş olmasına karşılık, yönetimden farklı bir kavramdır, çok daha geniş anlamlıdır. Özetle birlikte yönetmek anlamına geliyor. Yönetim, iletişim ve etkileşim kavramlarının birleşiminden oluşuyor.
Yönetilenler  ile yöneticiler arasında yakın bir iletişimin var olması gerekir. Yönetim ve iletişim, birbirlerinden ayrılamayacak  kavramlar.  İngilizcede “governance” olarak tanımlanan “yönetişim” kavramı, yöneticiler ile yönetilenler arasındaki iletişimin önemini ortaya koyması açısından değer taşımaktadır. Yönetilenler halk olabileceği gibi çalışanlar,  tedarikçiler, hatta müşteriler de olabilir. Buradaki yönetişimde  “kurumsal karar süreçlerine katkı” anlatılmak istenmektedir.
Devlet yönetiminde temsilden tutun da, katılım ve denetim, yerinden yönetim, yönetimde açıklık ve hesap verme sorumluluğu, kalite ve ahlak, rekabet ve piyasa ekonomisi ile uyumlu alternatif hizmet sunum yöntemleri, sivil toplum, hukukun üstünlüğü ve  yeni temel teknolojilerdeki gelişmelere uyumun mevcut olduğu bir siyasal ve ekonomik düzeni ifade etmektedir. 

Atilla Filiz
Dahi Beyin Blog

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder