‘Her şey iyi
güzelde ben motive olamıyorum, kendimi yeterince güçlü ve enerjik hissetmiyorum. Ne
yapayım, ben böyleyim işte.’ diyor olabilirsin. Peki, hayalin ne? Bahse girerim
ki, net bir cevabın yok.
Seni
heyecanlandıran bir hedefin yoksa, kendini güçlü ve enerjik hissetmezsin, harekete
geçemezsin. Başarılı insanlara bakın. Onları heyecanlandıran, enerji veren, gece geç yatırıp, sabah
erken kaldıran, hayatlarına anlam veren, bir sonraki günü sabırsızca
beklettiren, hayattan tat almalarını sağlayan hayalleri ve hedefleri vardır.
Yürüyüşlerine bir ritim katan,
sempatik kılan, gözlerine ışıltı veren hayalleri vardır.
Ulaşmak istediğin bir hayalin yoksa, çalışmaktan zevk almazsın.
Yorulursun, sıkıntıdan patlarsın. İşin bitmesi ve bir an önce eve gitmen için
gözün sürekli saatte olur. Mutsuzluğun evde de devam eder. Hayallerini ve
ideallerini bıraktıysan, bari yaşamayı da bırak.
Bir hayalin yoksa, paparazzi ve popstar
programlarının veya futbol takımlarının fanatik
bir taraftarı ya da mahallendeki video kulübünün en gözde üyesi olursun. Günde 4 - 5 saat amaçsızca televizyon
seyredersin. Medya kuruluşlarının gündemini oluşturmasını beklersin.
Hedeflerin
olmadığında, hayatına sen yön
veremezsin. Kendine olan saygını kaybedersin. Patronu suçlarsın, şansı suçlarsın,
anne ve babanı suçlarsın, hükümeti suçlarsın, kaderi suçlarsın. İçindeki boşluk
hissi büyür.
Cengiz Erşahin/Kendini Ateşle/Akis Kitap
Dahi Beyin Blog
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder