Herkesin
kendine göre doğruları vardır. Bununla beraber yaşam standartlarının daha iyi,
daha kaliteli olması için, başkalarının da fikirlerinden yararlanmak gerekir.
Ahmet Bey bunu uyguluyor mu, uygulamıyor mu? İç referanslı mı yaşıyor, yoksa
dış referanslı mı? Bunu öğrenmek için sormuştum.
Ahmet
Bey, dışarıdan pek yardım almadığını söylemişti. İnsanların fikirlerine saygı
duyduğunu ve dinlediğini fakat kendi doğrusunu yaptığını anlatmıştı. Fakat
kendi doğrularını uygularken, ciddi anlamda bunun zararını gördüğünü de eklemişti.
Ahmet
Bey genelde kendi kararları doğrultusunda yaşayan biridir. Ancak benim, araştırmaya
yönelik bir insan olmam Ahmet Bey’i de tetikledi. Hayatımızı yönlendirmek
adına, tecrübeli, bilgili insanlara danışıyoruz ve fikirlerini alıyoruz.
Kendi
doğrularını yaşaması, kişiyi kendine göre mutlu edebilir. Ama olumsuzluklar
varsa ya da bu konuda daha uzman biri varsa, mutlaka fikir almak gerekiyor.
Bu
konuda seminer öğrencilerimden biri, çalıştığı ortamda müdür konumunda olduğunu
fakat çalışanlarına taviz vermediğini söylemişti. Söylediklerine itiraz etseler
de, hiç dinlemediğini, başkasının değil sadece kendisinin doğrularını
yaşadığını anlatmıştı. Eğitimlerimize katıldıktan sonra, “Ben hep yanlış
davranmışım. Hiçbir zaman karşımdaki insanların doğrularını almamışım. Yanlış
bir politika izlemişim. Bundan sonra uzman olan, olaylar karşısında fikir
üretebilen insanların da görüşlerini alacağım.” diye kendince bir karar almıştı.
Daha
sonra yavaş yavaş başkalarını dinlemeye başladığını, şimdi iş alanlarını daha
da büyüttüğünü ve bu uygulamanın çok faydasını gördüğünü anlatmıştı.
Akıl
akıldan üstündür. Birinin uzmanlık alanını bir diğeri bilmeyebilir. Dolayısıyla
işin uzmanlarına danışarak hayatımızı şekillendirebilir, bu sayede hayatımızı
daha da anlamlı hale getirebiliriz.
!50 Soruda Evlilik/Fatma Taş/Akis Kitap
Dahi Beyin Blog
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder