Klasik
eğitimlerde sadece sözel ve mantıksal-matematiksel zekâya yönelik çalışılmış
olduğundan diğer zekâ türleri ihmal edilmiş ve insanlar, aslında çok verimli
kullanabilecekleri güçlerini açığa çıkaramadan yetişkin hale gelmişlerdir.
Örneğin, matematik dersinden fazla başarılı olamayan bir çocuk, bilgisayar
oyunlarını(levellerini bir bir geçerek) kıvrak ve zeki bir şekilde
oynamaktadır. Hem joysticki kullanmadaki mahareti, refleksleri hem de oyunun
gidişatını tahmin edebilme yeteneği çok gelişmiştir. Şimdi bu çocuğun zekâ
seviyesinin düşük olduğundan bahsetmek ne derece doğru olur? Aynı şekilde,
dilbilgisi dersinde çok başarılı olamayan bir öğrenci çok güzel şarkı
söylemekte ve kaliteli besteler yapmaktadır. Bu çocuğun da müziksel ve ritmik
zekâsı gelişmiştir. Bu tür zekâya göre çocuk zekidir.
İşte, aslında
hepimizde var olan, gizli kalmış, açığa çıkmamış ve keşfedilmeyi bekleyen
birçok potansiyel zekâ türü vardır. Bir konuda daha az başarılıysak, başka bir
alanda başaracağımız birçok şey olabilir. Bu yüzden kitabın ilk bölümünü
“kendini tanıma” kavramıyla başlattık. Kendini tanıyan, keşfeden, üstün olduğu
zekâ türlerini bilen ve başarısını bu yolda yönlendiren insanlar olmamamız için
bir neden yok… Unutmayalım ki Edison için ilkokul çağlarında “ okuyamaz,
beceremez, zekâsı düşük” gibi ifadeler kullanılıyor ve hatta okuldan
atılıyordu. Ama Thomas Edison aslında bir dahi idi. Asıl iş, içimizdeki dehayı
açığa çıkarabilmekte…
Zekâ tiplerimiz
ne olursa olsun hepimizin kuvvetli ve zayıf olduğumuz yanlar vardır. Çoklu zekâ
yöntemiyle üstün yanlarımızı keşfedip kuvvetlendirmemiz gerekiyor… Çok yönlü
gelişimimizi sağlayabilirsek kendimize olan güvenimiz artacak ve daha başarılı
olacağız…
Yüreğindeki Sen/Selçuk Alkan/Akis Kitap
Dahi Beyin Blog
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder