Evlilik ve Aile Danışmanı Virginia Satır’ın Başarı Sırları



Dünyaca ünlü evlilik ve aile danışmanı Virginia Satir tüm çalışmalarında çağrıştırmayı kullanır.
Ulaştığı sonuçlar fevkaladedir. Bandler ve Grinder onu modellerken onun stiliyle, klasik terapicilerin stilleri arasındaki farkı gördüler. Terapi için bir çift geldiğinde birçok terapici problemin temelinde bastırılmış duyguların ve çiftin birbirlerine karşı duydukları kızgınlığın olduğuna inanır ve kızgınlık vb. tüm hislerini birbirlerine anlatmalarının yararlı olacağını düşündüler.


Sevdiğiniz bir kişiye hislerinizi anlatmaya başlamadan önce kendinizi negatif duruma sokmanın oldukça açık birkaç dezavantajı vardır. Virginia Satir terapi için gelen çiftleri  birbirlerine bağırtmak yerine birbirlerine  birbirlerini sevdikleri ilk günlerdeki gibi sevgiyle bakmalarını istemektedir. Birbirleriyle birbirlerini sevdikleri ilk günlerdeki gibi konuşmalarını istemektedir. Tedavi süresince birbirlerinin yüzlerini gördüklerinde kendilerini daha iyi hissetmelerine neden olacak olumlu çapaları üst üste yığmaktadır. Bu halde iken birbirlerinin duygularını incitmeden Açık İletişim aracılığıyla sorunlarını çözebilmektedirler. Gerçekten de birbirlerini o kadar dikkatli ve duyarlı bir şekilde tedavi etmektedirler ki, gelecekteki sorunlarını da çözebilecekleri yeni bir kalıp oluşturmaktadırlar.

Virginia Satir ‘İnsan Yaratmak’ adlı kitabında şu Mesajı vermektedir:

“Bugün değişimi başlatmak için en uygun yerin ‘Aile’ olduğunu anlamaya başlıyoruz. Aile içinde kendimizi ve başkalarını sevebilir ve onlara değer verebiliriz. Kişi kendi içindeki yaşam gücüne gerçekten değer verdiğinde, ne kendini ne de başkalarını incitebilir. Kendilerini seven, kendilerine değer veren insanlar başkalarını sevmekte ve onlara değer vermekte zorlanmazlar. Tüm enerjilerini çevrelerindeki insanları geliştirmek için kullanırlar.

Henüz dünya üzerinde en yüksek önceliği ‘İnsanlara Değer Vermeye’ veren bir toplum yok. Sadece bu yönde bazı girişimler var. Eğer iyi bir gelecek istiyorsak, dünyamızın tüm ülkelerin insana değer verdiği bir dünya olması gerekiyor. Savaşların durdurulması, barışın sağlanması gerekiyor. Bu açıdan her birimiz bir FARK yaratabiliriz.

İster farkında olun ister olmayın, tüm insanlar evrensel olarak birbirlerine bağlıdır. Aynı şey ülkeler için de geçerlidir. Uluslar arasındaki ilişkiler milyarlarca ruhun enerjisinin nehir gibi aktığı bir AĞ oluşturmaktadır. Bu enerjinin niteliği, kalitesi, gezegenimizin sağlığını etkilemektedir. Tıpkı kan ve oksijen gibi.

Güçlü olan, doğrulukla yaşayan, yaratıcı olan insanlar adaletle davranırlar. Her insan güçlü, doğru ve adil bir canlı olabilir. Bu nitelikler herkes için gereklidir. Zihin yapılarımızı ve bilincimizi ‘Değiştirerek’, bu nitelikleri elde edebiliriz. Bu değişimle insanların ihtiyaçlarına ve farklılıklarına saygı gösteren, benzer yanlarıyla birleştiren bir sosyo-politik yapı kurabiliriz. Eski zincirler kırılabilir ve Yeni Bir Varoluş Tarzı ortaya çıkabilir.

Yüksek Kendiliğimize  giden Yol yüksek bir özdeğerden, kendine gerçekten değer vermekten geçer. Bir terapist olarak ben, hastalıklardan kurtulmanın ve sağlıklı yaşamanın, ‘Özdeğer Yüksekliğine’ bağlı olduğunu biliyorum. Şefkatimiz ve zekâmız bize bunun için gereken ‘Gücü’ verecektir. Siz kendinize daha fazla değer verdikçe, aileniz daha fazla güçlenecektir. Daha olgun bir toplum yaratılacaktır. İnsanlar yaşamlarından daha fazla zevk alacaktır. Kişisel ve sosyal olarak ‘sorumluluk’ sahibi olan anlamlı insanlar olacaklardır.

Gerçek ve ‘Bütünlenmiş’ bir insan olmayı daha gazla kişi anladıkça ve bunun için çaba gösterdikçe, Geleceğin Ailesi muhteşem olacaktır. Gerçek ve ‘Bütünlenmiş’ bir insan olmak, dünyanın kendileri yaşadığı için gittikçe daha iyi bir dünya olduğunu düşünen insanların sayısı artmaktadır.”


NLP/Cengiz Erengil/Akis kitap
Dahi Beyin Blog

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder