Pratik Zekalı Bir Kahkaha Makinası: Nasreddin Hoca



1208 yılında Eskişehir’in Sivrihisar İlçesine bağlı Hortu köyünde Dünya’ya gelen Nasreddin Hoca’nın babası köy imamı Hoca Abdullah Efendi ve annesi de aynı köyden Sıdıka Hatun’dur.

Sivrihisar’da medrese eğitimini tamamlayan Nasreddin Hoca babasının ölümü üzerine Hortu köyüne gelerek imam olmuştur. 1237 yılında Akşehir’e gelen Hoca değişik bilginlerden ders almıştır.

Hoca’nın hayata bakışı ve yaklaşımı gayet ince olup, yaklaşımlarında mizahi yönler ortaya çıkmıştır. Halkın gönlünde taht kurmuş olan Hoca, yüzlerce yıl süren ve hala devam eden sevgiyi hak etmiştir.




Nasreddin Hoca’nın mizahi yönü fıkralara ilham olmuş ve insanlara öğüt vermesi bakımından önemli olmuştur. Nasreddin Hoca’nın eşeğe ters binmesi olayına bizler mizahi yönden baktık; ama bu olay ince bir zekanın ürünü olamaz mı?








Hoca’nın eşeğe ters binmesi olayına ince açıklamalar getirmeye çalışan bir grup insanın görüşüne göre, Hoca’nın tarlası köyün doğusunda olup Hoca eşeğe düz bindiği zaman güneş gözüne vuracaktır. Hakeza Hoca akşam eve dönerken güneş devrini tamamlamış olduğundan yine eşeğe düz bindiğinde güneş gözüne gelecektir.

Hoca’nın bir başka fıkrasında ise kavuk hikaye edilmektedir. Kendisine eski yazı ile gelen kişiye yazıyı okuyamadığını söylemiştir. O kişide “şu kavuğundan utan” demiş ve bunun üzerine Hoca’da kavuğunu çıkartıp o kişinin kafasına geçirmiş ve demiştir ki; “marifet kavuktaysa buyur da oku.” Bu şu an bile bizlere çok öğütler vermektedir. Marifetin insanın çalışmasında gizli olduğunu ince ince anlatmış olan Hoca, yüzlerce yıl sonraya bile mizahi ve ince zekaya sahip olduğunu ispatlamıştır.

Hoca’nın bir başka mizahi hikayesinde Akşehir Gölünü mayalaması konu edilmiştir. Gölün kıyında bulunan Hoca’ya sormuşlar; “Hoca bu yoğurt dolu kap ile ne yapıyorsun.” O da cevaplamış; “Göle maya çalıyorum.” Yanında bulunanlar demişler;” Hoca hiç göl maya tutar mı?” Hoca cevaplamış;” ya birde tutarsa…”


   NASREDDİN HOCA VE İNCE ZEKASI



Hayatını boşa yaşayanlar ve boş umutların peşinde koşanlar için verilmiş güzel bir cevaptır. Gölün maya tutmayacağı aşikardır, ama daha umutsuz olayların peşinde koşanların bile olduğunu adeta resmetmektedir.

Halk Hoca’yı o kadar sevmiştir ki, onun zamanında olmayan Timur ile hayali konuşturmuş ve bununla ilgili mizahi olaylar ortaya konmuştur. Hoca’yı sultanlarla hayali olarak konuşturmuş olan halk, onu sevmiş ve sevmeye de devam etmektedir.

Günümüzde insanlar daha fazla mal ve mülk peşinde koşmakta ve bu da insanları aşırı şekilde strese sokmaktadır. Hayata bir gülümseme ile bakabilen insanlar, hem kendi sağlıkları için ve hem de çevrelerine yaydıkları pozitif enerji ile yakında bulunan insanların hayata bakış açıları yönünden güzel işler yapmış olmaktadırlar. Hayatta insanların mutlu ve huzurlu yaşamaları için enerji sarfetmiş olan bireyler, empati duygunu geliştirmiş oldukları için sevilen ve son derece başarılı bireyler olarak yaşamlarını sürdürmektedirler.



Nasreddin Hoca gibi bireyler iğneyi kendilerine ve çuvaldızını başkalarına batırmışlardır. Etki- tepki yasasının bilinmediği o devirlerde Hoca adeta fizik profösörlerine ve psikologlara öğütler vermiştir. Sen mutluysan, çevrene de mutluluk saçarsın prensibi altında sizlerin de mutlu ve pozitif enerji saçan bireyler olmanızı ümit ediyorum.


LÜTFİ ŞAHİN

www.lutfisahininsitesi.com

dahibeyin.blogspot.com

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder