NLP: Sonun Başlangıcı / Başlangıcın Sonu




Hayat size yol ayrımları sunar ve her bir yol ayrımı, başka bir senaryonun yazıldığı yerdir. Her senaryo özgün ve her yol eşsizdir. Bu yüzden doğru ya da yanlış yol yoktur yaşam yolculuğunda. Bazı yollara verilmiş bazı anlamlar vardır ve işte bu anlamlar, hayatı hayat yapan ayrıntılardır. Bu anlamlara göre hayat ya bir işkence ya da bir masaldır.

Her son bir başlangıçtır ve her başlangıcın da bir sonu vardır. Eğer hayatınızda bir şeyleri değiştirmek istiyorsanız, ya bir şeylere son vermeli ya da bir şeylere başlamalısınız.
Değişim bir seçimdir ve seçmek, diğerlerinden vazgeçmektir.

NLP, bize hayatımızın her anında seçimlerimizi kontrol etmenin gücünden söz eder. Seçimlerinizi kontrol edebildiğiniz oranda yaşamınızın hâkimi olursunuz. Bu öylesine büyük bir güçtür ki, yaşamın her anında o gücü sessiz bir yardımcı gibi yanınızda hissedersiniz.
Yaşam, birbiri ardına sıralanan yol ayrımlarıyla doludur. Her bir yol ayrımı, bizi bir şeylerin başlangıcına ve bir şeylerin de sonuna doğru sürükler. Yolda nelerle karşılaştığınızın bir önemi yoktur bu serüvende… Önemli olan, onlara yüklediğiniz anlamdır ve anlamlar değişebilir. Anlam çerçevedir. Çerçeve değiştiğinde resim de değişir. Her bir çerçeve, içindeki resmin hikâyesini ve serüvenini bir anda değiştirir.


Hepimiz yaşam yolculuğunda benzer yollardan geçeriz. Yol ayrımları çıkar karşımıza. Yoruluruz, dinleniriz. Bazen tutkuyla yürümek ister, bazen de geri dönmek isteriz. Her birimiz izler bırakırız geride. Sonra bu izleri birleştirir ve dönüş yolculuğumuzda bize kılavuzluk etmelerini bekleriz. Tıpkı ormanda geri dönüş yolunu bulmak isteyen Hansel ile Gretel gibi, ekmek kırıntıları bırakırız arkamızda. Oysaki yolculuk, geride bıraktığımız izlere göre şekillenmez. İzleri geleceğe doğru attığımız adımlarla belirleriz. Bizi ileriye taşıyan şey hayallerimizdir.

Arkanızda bıraktığınız izlere bakarak geçmişin neye benzediğini tahmin edebilirsiniz. Geleceği okumak için ise, henüz bırakmadığınız izlere güvenmelisiniz.
İşte gerçek yolculuk budur!

İnsanlar değişimden korkarlar; çünkü değişim onlara göre bilinmezlerle dolu bir yolda, gözleri kapalı bir şekilde yürümek gibidir. Aynı yerde kalmak işte bu yüzden güvenli gibi gelir. Çünkü aynı yerde kaldığınızda nelerle karşılaşacağınızı bilirsiniz.
Güvenli limanlara demir attığınızda kendinizi fırtınadan korursunuz belki ama açık denizlerde sizi bekleyen muhteşem güzellikleri de rafa kaldırırsınız aynı zamanda.
Değişim, hem bir şeylerin başlangıcı hem de bir şeylerin sonudur. Her seçim bir vazgeçiştir ve bu vazgeçişler başka bir kucaklaşmanın ilk adımlarıdır.



Yaşam, seçimleri bizim yapmamızı ister. Bize fırsatlar sunar ve biz de o seçimleri yapar ya da yapmayız. Yanlış seçimler sonucu faturayı birilerine kesmek istediğimizde ve bir suçlu bulmaya çalıştığımız zamanlarda hayat bizi sessizce izler ve arkamızdan güler.
Yanlış bir yol ayrımına girdiğinizde yolu suçlamanız anlamsız olur. Hayat bir yoldur ve eğer suçlanması gereken biri varsa, hayat bu listede en sonuncudur.

İşte bu yüzden suçlayıp durmayın artık onu. İzin verin ve en güzel sürprizlerini sunsun size hayat. Onun önünden çekilin. Yol verin ona. Bırakın ve akıp gitsin. Ne zamanı durdurmaya çalışın ne de barajlar kurun ve set çekin önüne. Yalnızca kucaklayın onu. Onunla dost olun. Bir seçim yapın ve vazgeçin yapmadığınız seçimlerden. Ayaklarınız, özgürlüğün tadını çıkarsın doyasıya. Yürüdüğünüz yollarda tek seferlik izler bırakın. İzleriniz, kaybolmuş yabancıların yollarını bulmalarına yardım etsin. Ama dönmeyin o izlerin peşinden.



Başlangıçlarla sonları ayırın birbirinden. Sevgiyle noktalayın her bir serüveni. Ve heyecanla kucaklayın yeni bir başlangıcın keyfini… 

Mustafa Çay
mustafa@mustafacay.com
www.dahibeyin.blogspot.com


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder