Hayattaki
en önemli kavramlardan birisidir ‘Dostluk’. Onlarla ağlar onlarla güleriz.
Sevindiğimizde etrafımızda paylaşacağımız dostlar arar, üzüldüğümüzde veya
dertlendiğimizde de anlatıp içimizi rahatlatmak için yine dostlarımızı ararız.
Fikir almak, zorlu bir yolda başlangıç için yol bulmak üzere de dostlarımıza
danışır bize yön göstermelerini onlardan dileriz.
Dost
dediysem çevremizde tesadüfen bulunan ve çeşitli sebeplerle bir araya
geldiğimiz insanlar değil kastım. Sonsuz güven duyduğumuz, yıllardır yaralarına
merhem, bizim yaralarımıza çare olup olamasa da paylaşmaya çalışan,
yaşadıklarımıza içtenlikle üzülüp sevinebilen insanlardır dostlar. Hem ne demiş
Richard Bach ünlü kitabı ‘Martı’da? ‘Dost araya uzun zaman girip görüşemesen de
her karşılaştığında bıraktığın yerden başlayabildiğin kişidir’
Tarihe
baktığımızda dostluk kavramına en güzel örneklerden birisi şüphesiz Mevlana ile
Şems arasında olandır. Mevlana’nın felsefesi malum ‘Ne Olursan Ol Yine de Gel’
diyerek tüm insanlara kucak açmış. Bu üstün kişiliğin elbette farklı
özellikleri olacak ve bu durum da insanların onun etrafına pervane misali
dolmasını sağlayacaktır. Peki, bu büyük üstadın dostluğunu hak eden ve onunla
hem iyi hem de kötü günlerini paylaşan Şems’in de bu konuda bir payı yok mu?
Sanırım bu derinliği anlayabilmek için öncelikle dostluk kurallarını bilebilmek
ve irdeleyebilmek gerekir. Şimdi de gelin Dostluk dünyasına bir ziyaret yaparak
kuralları anlamaya ve hazmetmeye çalışalım.
Dost Acı Şeyleri
Canınızı Acıtmadan Söyleyebilendir:
Savunulan
en önemli kıstaslardan birisi de budur. Dost size söylemesi gerekeni söyler.
Lakin sizi yaralamaktan kaçınıp emek harcamayı göze alıp doğru cümleleri bulur.
Aksi halde yoldan geçen biri de size doğruları en büyük çıplaklığı ile
bildirebilir… Dostun farkı işte buradadır.
Dost; Sizi Derdinizle
Sevebilen Sizin de Tüm Dertlerine Rağmen Sevdiğinizdir:
Şems
der ki; Gülü dikeniyle, geceyi gizemiyle, dostu tüm derdiyle sevebilmek
önemlidir. İyi günleri kadar hayatın derli ve kederli günleri de olabilir.
Gerçek dost insana kederi ile de katlanandır. Öte yandan dostumuz bildiğimiz
insanlar kendileri dertli de olsalar bizim sevincimize yürekten
katılabilenlerdir.
Dostluk Zaman ve Emek
Harcanarak Elde Edilen Bir Değerdir:
Dostluk
zaman içinde gelişen insanları birbirine perçinleyen bir olgudur. Beraber
yaşanan hüzünler, mutluluklar karşısında alınan tavırlar kişileri birbirine
bağlar ve dostluğun oluşması için sağlam bir zemin hazırlar. Şartla kimi zaman
insanları birbirinden kilometrelerce uzağa atsa da dostluklarımızın kesintiye
uğramadan sürmesi için onlara zaman ayırmamız ve ihmal etmememiz gerekir.
Dostluk Karşınızdakine
Duru Bir Su Kadar Berrak Olmanızı Gerektirir:
Kendinizi
anlamak ve gerçekte ne olduğunuzu bilmek için etrafınızda bunu size yansıtacak,
gerektiğinde de aynanız olabilecek insanların olması gerekir. Bunu yapacak en
doğru kişiler ise şüphesiz dostlarınızdır.
Onlara
ne kadar açık olursak onlar da hatalı ya da doğru davrandığımız konularda bize
fikir verir, yön gösterir ve doğru davranmamıza yardımcı olur.
Dostluk Paylaşım
Gerektirir:
Dostluk
kimi zaman yokluk içindeyken dahi bir dilim ekmeği, azıcık parayı paylaştığı
için şikayet etmeden bölüşebilmektir. Gerçek dostlar bu paylaşımdan mutluluk
duymayı becerebilenlerdir. Kaldı ki karşısında bulunan insana dostluk duyguları
besleyenlerin bu durumdan şikayetçi olmak akıllarına bile gelmez.
Dost
olmak da gerçek bir dost bulabilmek de zordur. Bunun için belki en yakın
tanıdıklarınızı bile yıllar boyu çeşitli sınavlardan geçirmeniz gerektiğini
düşünüyor olabilirsiniz. Gelin ilk adımı siz atın, elinizi siz uzatın ve bakın
bakalım bu sessiz çağrınıza kimler cevap veriyor. Şems’in dediği gibi
insanların kapısını değil kalbine tıklamayı deneyin.
Her
zaman her yerde gerçekten yanınızda olduğunu hissettirecek en az bir dostunuzun
olması dileği ile.
Sevgiyle
kalın.
Patricia
Muradi
patricia_muradi@yahoo.com
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder