Ne istediğinizi biliyor musun?







Bebekken kaç kez yere düştüğünü hatırlıyor musun?
Defalarca yere kapaklanıp kıçının üstüne oturduğun aklına geliyor mu?
Oysa her defasında büyük bir gayretle düştüğün yerden kalkıp yine devam ettin yürümeye düşe kalka, sürekli daha iyi hale geldin kuşkusuz.
Ayakların her defasında daha sağlam bastı yere, adımlarını daha kararlı attın gün geçtikçe.
Kaldı ki; hiç yılmadan, bıkıp usanmadan yaptın bunu ve müthiştin o zamanlar.

Şimdi ne oldu ki, ne değişti de ayakların geri geri gider oldu ve korkak adımlar atar oldun.
Yılmak, pes etmek bir zamanlar aklının ucundan geçmezken şimdi bu hal ne böyle hiç düşündün mü?
Ne olduğunu söyleyeyim sana; rutin düzen içerisinde birkaç sivri zekalının sana söylediği boş lafa kandın sadece, yapamazsın, başaramazsın dediler karşına dikilip sen bir şeyler başarmak istediğinde, hepsi bu!
Şimdi tekrar düşün hatta silkin ve kendine gel! Sen isteyince neler başarırsın neler…  Üstelik bebeklik günlerinde olduğundan daha güçlü bir iradeye sahipsin, sadece fark et kendindeki devasa gücü yeter.

Bazen hayat zorlar insanı, türlü türlü yollar çıkar önüne ve kafa karıştırır. Böyle zamanlarda insan kendindeki o müthiş gücü genellikle görmezden gelir.  Oysa kendini fark etmiş biri, kişisel özelliklerini bilen ve yetkinliklerini görmeyi başarabilenler için durum farklıdır. Onlar engele takılıp kalmak ve geri geri gitmek yerine çözüm arayışına girmişlerdir çoktan. Bunun için kişisel değişim ile birlikte, hayatımıza doğrudan ya da dolaylı olarak etki eden unsurların zaman zaman ya yerini değiştirmeli ya da tümüyle hayatımızdan çıkarmalıyız. Hatta gerekiyorsa değişim yönünde hayatımıza yenilikler katmak önemli olacaktır.

Harflerin yerini değiştirerek yeni kelimeler, kelimelerin yerini değiştirerek yeni cümleler ve cümlelerin yerini değiştirerek yeni romanlar yazabileceğin gibi, hayatında nelerin yerini değiştirmen ve kendi romanında (hayatında) nasıl bir kahraman olmak istiyorsan, bil ki; sadece bazı değişiklikler yapman gerekiyor. Bazen bir harf, bazen bir kelime ve bir cümle misali, hepsi bu…

Ve unutma;

Bilinç bir yol ise, yolcusu bilinçlenmek isteyendir,
Mutluluk bir yol ise, yolcusu mutlu olmak isteyendir,
Başarı bir yol ise, yolcusu başarmak isteyendir,
Yaşam bir yol ise, yolcusu yaşamak isteyendir.

Kendini fark eden insan ne istediğini bilen insandır. Hayat bu; ya düştüğün yerde oturup seyredersin ya da kalkıp kendine muhteşem bir senaryo yazarsın.

Tercih senin…




Suat Öztürk
uatozturk1@gmail.com

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder