Bloomberg HT’nin
sevilen yarışma programı Kelime
Oyunu’nun dillere destan sunucusu
A.İhsan Varol’la bir söyleşi gerçekleştirdik. Bizce kelimeleri dost,
sırdaş, yoldaş edinmiş biri o. Eh, öyle olunca da kısacık cevaplarla çok şeyler anlatmak
kendisi için işten bile değil. İşte A.İhsan Varol’la tadımlık sohbetimizden sayfamıza
dökülenler…
Size kelime cambazı diyebilir miyiz?
Demezseniz sevinirim.
Ali İhsan Varol’u dergimiz okurlarına anlatır mısınız?
15 yıldır en kaba tabiriyle televizyoncuyum.Son dört
yıldır da Kelime Oyunu Yarışmasını hazırlayıp sunuyorum.Bunun dışında pek göze çarpan bir niteliğim yok. Evcimen
bir insanım ama uzun yolculukları severim.Yalnız kalmayı tercih ederim ama
misafir ağırlamayı da severim.
“Kelime Oyunu” yayın hayatına nasıl başladı?
4 yıl önce sesiz sedasız başladı.Arada telaşa
düştüğümüz oluyor ama aynı yapıda devam
ediyoruz.
İzleyicilerden sorularınızla ilgili hiç tepki aldınız mı?
Ciddi bir hata yaptığınız oldu mu?
Oldu. Maksadını
aşan tepkilerle karşı karşıya kaldım. Küfür yediğim bile oldu.
Program her gün yayınlanıyor, onlarca soru hazırlamak,
soru bulmak zor olmuyor mu?
Olmaz mı? kelimeoyunusoru@bloomberght.com
bana bu konuda yardım etmek isteyen iyiliksever takipçilerimiz için
ayrılmıştır. Hazır yeri gelmişken duyurayım.
Soruları neye göre, hangi kaynakları kullanarak
hazırlıyorsunuz; bu aşamada nasıl bir süreç işliyor?
TDK’nın tüm
yayınları ana kaynağımızdır.Süreci anlatmaya
dilim varmaz.Daha doğrusu ne siz sorun ne de ben söyleyeyim.
Sorularınız arasında zıpır diye nitelendirdikleriniz ve
sokak jargonunda kullanılan özel ifadeler var. Peki, İhsan Varol günlük
hayatında bu tarz kelimeleri kullanır mı?
Kullanırım.
Yarışmacı olarak katılan bazı arkadaşlarımızdan
öğrendik ki kamera arkasındaki İhsan Bey’le kamera önündeki İhsan Bey arasında
fark yokmuş. Sizce başarınızın sırrı doğallık ve samimiyet mi?
Efendim, o sizin arkadaşlarınızın samimiyeti… Fakat
ben kameranın önünde ve arkasında aynı insan olduğumu düşünmüyorum.Her gün bu
işi yapsam da, o makinenin karşısına geçtiğimde belli bir içsek kasıntı
yaşıyorum.
Kelime Oyunu’nda hırsı kamçılayan baş döndürücü para
ödülleri yok. Bu da yarışmayı sizin deyiminizle naif ve zarif kılıyor.
Gördüğümüz kadarıyla yarışmacılar keyifle gelip keyifle ayrılıyorlar
yarışmadan. “Bir absürdlük yapalım da reytingler patlasın” diyen sesler çıkıyor
mu ekip içinden, yoksa böyle devam mı?
Böyle devam.
Ülkemizde Türkçe kullanımının doğruluk seviyesi
hakkında ne düşünüyorsunuz?
Bu konuda yorum yapabilecek seviyede olduğumu
düşünmüyorum.
Türk Dil Kurumu’ndan bir de ödülünüz var. Ödülün tam
olarak veriliş nedeni neydi ve bu sizde nasıl bir motivasyon oluşturdu?
Eserlerini kaynak olarak kullandığınız bir kurumun,
yaptığınız işi desteklemenin
ötesinde ödüllendirmesi elbette
çok gurur verici… TDK’nın
ödülü bu uzun maratonda ki itici
güç olmuştur.
Yarışmacılar canlı yayın olduğundan dolayı
heyecanlarını bastırmakta güçlük çekiyorlardır. Yayın öncesi ayılıp bayılanlar oluyor mu? Rahatlatmak
için özel bir yöntem var mı peki? Yoksa sizin samimi ve sıcak tavrınız
rahatlamalarını sağlamaya yetiyor mu?
Değişik
yöntemlerim var ama paylaşmam meslek sırrı…
Merak ediyorum genelde yarışmacılar dört harfli ve
daha basit sorularda takılıp kalıyorlar sizce bunun nedeni nedir?
Öncelikle dört harfli sorular daha basit değil.Hatta
bazen diğerlerinden çok daha zor olabiliyor.Ayrıca herkes iyi bir başlangıç
yapmak ister öyle değil mi?
Bazen de nerdeyse sorunun cevabını verecek kadar çok
açık ipuçları verebiliyorsunuz. Bu diğer yarışmacıların tepkisine neden olmuyor
mu?
Hayır. İpuçlarını belli bir adaletle dağıttığımı
düşünüyorum.
Yarışmacılar size nazarınızın değdiğini söylüyorlar, siz
de ısrarla reddediyorsunuz. Sanki bu suçlamanın biraz da olsa gerçeklik payı
var gibi… Ne dersiniz?
İyi de bu soru değil ki itham. Ne cevap vereceğim.
Bilemedim.
Yarışmacılar arasında unutamadığınız kişiler hangi
özellikleriyle yer ettiler?
4000 den fazla kişi yarıştı.İz bırakan çok kişi oldu
ve her birinin farklı farklı karakterleri ve
nitelikleri vardı.Adabıyla açıklamaya kalkarsak inanın kitap yazılır…
İhsan Varol hangi yarışma programlarını izlemekten
keyif alır, kimleri izler?
Hemen hemen
hepsini keyifle izliyorum.
Yoğun çalışma temponuz var. Soruları hazırlamanız bir
hayli zamanınızı alıyor. Bu yoğunluk içerisinde ailenize ve kendinize, evinize zaman
ayırabiliyor musunuz? Eşiniz bu durumdan şikâyetçi oluyor mu?
Eşim de
Televizyoncudur. Sanırım bu
yeterli bir cevap olur.
İhsan Varol özel hayatında nelerle uğraşır neleri
yapmaktan hoşlanır?
İki kedim iki
köpeğim var. Ben onlarla , onlar benimle uğraşıp duruyoruz.
İzleyiciler sizi çok seviyorlar. Farklı bir kanalda, farklı
bir programda yer almak gibi bir düşünceniz veya yeni projeleriniz var mı? Buradan
bunun müjdesini verebilir miyiz?
Veremem, nazarınız değer (bknz 5 soru önceki konu)
Sorularımızı cevapladığınız ve bize zaman ayırdığınız bu
keyifli sohbet için Genç Gelişim okurları adına teşekkür ederiz.
Sevgiler. Bilmukabele.
Söyleşi: BEYHAN VATANDAŞ
beyhan@akiskitap.com
Kaynak: Beyin Gücü Dergisi Aralık Sayısı
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder