Her Şey Adam (İnsan) Olmakla Başlamıştı
Adam olmadan bir şey olmaya çalışan ya da bir şey olmuş da bu sayede adam olmuş gibi görünen insanlar görürsünüz çevrenizde. Sonra da dersiniz ki: “Adam olamadıktan sonra neye yarar bu şan, şöhret, unvan (koltuk) ve servet.”
Günümüzde artık, adam olmak ile kişilik, aynı kefeye konmaya başlanmıştır. Doğrudur, adam olmak, kişilikle başlar kişilikle biter. Bu nedenle, insanların gözünde, bilge bir liderin en etkileyici özelliği, onun kişiliğidir.
Adam olmak, yani insan olmak derdimiz, hedefimiz. Daha açık dille söylersek, kendini yetiştirmiş, girdiği ortama değer katan değerli varlıklar olmak gayemiz, zaten budur adam olmak. Değerli dostum Adem Malkoç’un dediği gibi; bulunduğu yerden, mevkiden güç alan değil, bulunduğu mevkiye güç veren insanlar olmak gayemiz. Bulunduğun yerden zaten oranın rengine benzer olumlu/olumsuz bir renk alacaksın, peki, sen oraya hangi değerli evrensel rengi vereceksin? Mesele bu. Adam olmadan değer katamazsın, değer katmadan, geliştirmeden, değişim yapmadan, üretmeden lider olamazsın.
Bir gün Konfüçyüs, yanındakilerle sohbet ediyormuş. Dinleyenleri:
“Efendim, bilgi alışverişini çok önemsiyorsunuz. Neden?” diye sormuşlar. Konfüçyüs de: “Elma alışverişine benzemez de ondan.” diye cevaplamış. Dinleyiciler bir şey anlamamış, şaşkın gözlerle bakarken Konfüçyüs, konuşmasına devam etmiş:
“Sende bir elma var, bende bir elma var. Sen bana bir elma verdin, ben sana bir elma verdim. Sende bir elma oldu, bende bir elma oldu. Bak, sonuç değişmedi. Hâlen başlangıçtaki gibi, birer elmamız var. Ama bilgi alışverişi buna benzemez.” deyip, devam etmiş:
“Sende bir bilgi var, bende bir bilgi var. Sen bana bir bilgi verdin, ben sana bir bilgi verdim. Sende oldu iki bilgi, bende oldu iki bilgi.”
İşte bunun gibi, insanları geliştirip onlara katkı yapmadan lider olunmaz, belki yönetici ve şef olunur ama lider asla. Zira daha önce de bahsettiğimiz gibi, kuantum lideri, işleri yönetip yapmaktan ziyade insanları geliştirmek, güçlendirmek ve bilinçlendirmek ile ilgilenir.
“Tüm bunları yapmadan lider olanlar var.” dersen, ben de sana, “bu bir illüzyon” derim, illüzyonu deşifre eden, yani açığa çıkarıp çözen, gerçeği görür ve bu sayede bazen de isterse kontrol gücünü eline alır.
Bu kitap, size, yukarıdaki kısa açıklamalardan da anlaşıldığı üzere, illüzyonu deşifre etmenin bazı sırlarını verecek ve gerçekleri deşifre etmenize yardım edecek, zira hak gelince batıl zail olur. Yani sen doğru olanı, hak olanı bildiğinde, karşındaki illüzyonu bir bakışta, bir duyuşta ya da bir hissediş ile deşifre edersin. Sonra da illüzyon olup deşifre olmamak için, adam gibi dosdoğru olmaya, yani hak olmaya çalışırsın.
Biz önce adam olalım sonra liderlik, kendi seçtiğimiz tarza göre peşinden gelecek zaten, zira liderlik, adamlığın bir gölgesidir, bir ışığıdır. Öyle bir ışıktır ki o, girdiği yere güç, enerji ve huzur verir, yüreklere su serper ve ümit ışığı olur insanların yaşamına.
*
İlkay Tercan
ilkaytercan
Yaşam Sihirbazı 2016