Bilgelerin Çöpü



Hükümdar sarayında oturup kitap okurken, saray avlusunda tekerlek ustası çalışıyormuş. Tekerlek ustası çekicini ve aletlerini bırakıp hükümdarın yanına gelmiş ve sormuş: “Efendim, ne okuduğunuzu öğrenebilir miyim?”


Hükümdar cevap vermiş: “Bu kitap bilgelerin düşüncelerini içeriyor.”

Tekerlek ustası merak etmiş: “Bu bilgeler hayatta mı?”

“Hayır, hiçbiri yaşamıyor”, diye cevaplamış hükümdar.

“Efendim, demek ki bu kitapta yazılanlar, bilgelerin çöpünden başkası değil.”

Hükümdar sinirlenmiş: “Ben senin efendinim! Okuduğum bir kitap hakkında böyle konuşmayı nasıl cüret edersin?!”

“Efendim, ben ustası olduğum işe göre konuşuyorum”, diye cevaplamış tekerlek ustası ve devam etmiş: “Ellerim tekerlek yaparken sanki kendiliğinden çalışıyor, yüreğim de bu işi yaparken şarkı söylüyor. Bunu sözlerle ifade etmem mümkün değil. Bu işte bir sır var, ama bu sırrı kendi oğluma bile aktarmaktan acizim. Oğlum istese bile bu sırrı benden alması, öğrenmesi mümkün olmazdı. İşte bu yüzden, yetmiş yaşı doldurmama rağmen, hala tekerlek yapıyorum. Elinizdeki kitaba gelince de, bilgelerin kendi sırrını aktaramadan öldüğünü düşünüyorum. Bu sırrı aktaramadıklarına göre, demek ki okuduğunuz bilgelerin çöpünden başkası değil.”
*
Çeviren: Sefer Guseynov
Dahi Beyin 2016