Yabancı Dili Konuşabilme Özgürlüğünüz Var, Sonuna Kadar Kullanın Onu!

Konuşamıyorsunuz. Çünkü bir yabancı ile konuşurken onun söylediği herhangi bir kelimeyi anlamayabilir ve ona cevap veremeyebilirsiniz. Peki...
Cevap veremezseniz ne olacak?
Kim sizi azarlayacak?
Kim sizi yargılayacak?

Evet doğru... SİZ kendinizi yargılayacaksınız.
Hata yapmaktan korkmak...
Hata yaparsanız ne olacak?
Evet, SİZ kendinizi suçlayacaksınız.
Hata yapmadan ne öğrenebildiniz bu hayatta?
Her zaman, her şeyi mükkemel mi yaptınız?
Yanlış cümleler kurun!
N’olacak?

Birileri sizinle yanlış cümleler kurduğunuz için dalga mı geçecek?
Evet, siz kendinizle dalga geçeceksiniz. Kendinize şöyle diyeceksiniz: “Şöyle bir şey cümle kurmuştum, ha ha ha ne kadar salakmışım! Ne kadar da aptalım.” Kendinizi böyle küçümseyeceksiniz. Hadi diyelim birileri sizinle dalga geçecek. Peki sonra ne olacak? İnsanlar size gülecek. Ama insanları güldürmek güzeldir...
Mesela bebekken konuşamıyordunuz şu an kullandığınız ana dilinizi. Nasıl öğrendiniz konuşmayı? Önce dinlediniz, ardından sesleri taklit ettiniz. Bazen yanlış söylediniz ve anneniz-babanız yanlışlarınızı düzeltti. Tekrar yanlış yaptınız ama sonunda doğrusunu söyleyebildiniz. Sonuçta ÖĞRENDİNİZ. Yanlış da olsa bir kelime çıkmasaydı ağzınızdan nasıl öğrenebilirdiniz?
Hata Yapmak Bir Başarıdır
Şimdi lütfen sorun kendinize; konuşamadığınız ya da konuşmadığınız zaman ne kadar şeyi aktif olarak öğrenebildiniz? Geçmişteki sınıf ortamınızı düşünün mesela. Öğretmeniniz bir şeyler anlattı ve siz anlamadınız, bir yerde takıldınız. Sormazsanız nasıl açıklayabilirdi öğretmeniniz size? Sormadan nasıl öğrenebilirdiniz?
Belki de şimdi egolarınız var ve bu yüzden çekiniyorsunuz. Birinin sizi düzeltmesi hoşunuza gitmiyor belki de. Ama hepimizin farklı ego durumları var. Masasının başında kendi işini yapan Ahmet.  Evde televizyon izleyen Ahmet. Emir veren Ahmet. Sevgilisiyle buluşan Ahmet. İngilizce öğrenen Ahmet… Siz evde televizyon izleyen Ahmet’i masasının başına koyarsanız başarılı olamayabilir. Siz masa başındaki Ahmet’i İngilizce konuşturmaya kalkarsanız konuşamayabilir.
Belki de hata yapmaktan hoşlanmıyorsunuz ve maalesef artık bebek değilsiniz. Bebekken hata yaptığınızda anneniz-babanız söylediğiniz kelimelere güldüğünde siz de onlarla birlikte güldünüz. Şimdi birilerinin size gülmesi, şakanın konusu olmak hoşunuza gitmiyor olabilir.
Yapın, hata yapın, şaka konusu olun, gülün, güldürün. Bir şey öğrenmek kolay değil, zorluğu sizin zihinsel kapasitenizle hiç alakalı değil. Zorluğu sizin kendinize koyduğunuz engellerle alakalı. Siz kendinizi suçladınız. Yanlış yaptığınız için... Hayır, bunun için kendinizi suçlamayın. Yanlış yaptığınızda kendinizi suçladığınız için kendinizi suçlayın. Kendinizi suçlamanın size vereceği zararı telafi etmek için bunu yapın. Siz suçlu değilsiniz. Siz kendinizi kendi hapishanenizden, suçluların yerinden çıkarın. Kendinize iyi davranın. Özgürlüğü yaşatın kendinize. Ve siz kendinizi, 70 yaşına geldiğinizde hata yapabilmeyi başardığınız için, yani insan olmayı becerebildiğiniz için sevin.

Didem Metin
didemmetin@hotmail.com