Dinamik Değişim Modeli


Dinamik Değişim Modeli, birbiriyle kesişen üç daireden oluşmaktadır:
Bilgi ve Odaklanma
Arzu ve İrade Gücü
Beceri
Üçünün kesiştiği orta alanda ise Bilinçsiz Yeterlilik Düzeyinde Değişim var. Diğer bir deyişle Sürekli Değişim.

Bilgi ve odaklanma

Ne yapacağımızı bilmemiz, ne yapmamızın doğru olacağı, niçin yapacağımız gibi sorulara verdiğimiz cevaplardan oluşur. “Yaptığınız şeyi niçin yapıyorsunuz?” sorusuyla ilgilidir. Dolayısıyla özeldir, bireyseldir. Amaçla ve odaklanmayla ilgilidir. Bazen “yaşamınızı tek bir kılıcın hareketi gibi düzenlemeniz” olarak da ifade edilir. Yoksa yıllar sonra sizin için şöyle söylenecektir: “Çok şey yapmayı planladı ama hiçbirini başaramadı!”

2.  Arzu ve İrade Gücü

Amacınızı gerçekleştirmeyi ne kadar arzu ettiğinizle ilgilidir; motivasyonla ilgilidir, tutku ve coşkuyla ilgilidir, ilhamlarla ilgilidir. Bilginiz ve beceriniz varsa fakat irade gücünüz eksikse, yani yeterince arzu etmiyorsanız, bu bilgiyi gerçekleştirmek için coşku duymuyorsanız başarılı olamazsınız. Şunu hep aklınızda tutun: Kendi yaşamınızı kendiniz inşa etmelisiniz. Tıpkı bir ev inşa eder gibi... Malzemeleriniz varsa ve evi nasıl yapabileceğinizi biliyorsanız fakat yapmayı arzu etmiyorsanız, o evi yapmazsınız. O zaman da yıllar sonra sizin için şöyle söylenecektir: “Yapabilirdi ama yapmadı!”

3. Beceri ya da yetenekler

Sizin bir işi yapmadaki hünerinizle ilgilidir. Eğer bu sizde eksikse, bilginiz ve irade gücünüz olsa bile başarılı olamazsınız. O zaman becerilerinizi geliştirecek çalışmalar yapın. Konferanslara, kurslara ve atölye çalışmalarına katılın. Yoksa yıllar sonra şöyle söylenecektir: “Yapmak istedi ama yapamadı!”
Brahma Kumaris Derneği’nde (kâr amacı gütmeyen ve manevi-ruhsal değerlerin gündelik yaşama geçirilmesini hedefleyen konferanslar, workshoplar, meditasyon kursları düzenleyen vizyoner liderlik derneği) bu konuyla ilgili çalışmalarına katıldığım Yogesh Sharda’nın dediği gibi: “Bu üçlüden hangisinden başlanmalı?” diye sorarsanız, bilgi ve odaklanmayı seçmenizi öneririz. Çünkü bu konuda başarılı olmanız için bazı nitelikleriniz eksik olsa da yeterince odaklanmayı başarırsanız ve azimli olursanız, zamanla niteliklerinizi geliştirebilirsiniz. Siz amacınıza daha fazla odaklandıkça çevrenizden “işbirliği” desteğini de kendinize çekmeye başlarsınız.
Amacınızı nasıl anlayabilirsiniz?
Bunun için kendinize şu soruları sorun:
Ben kimim?
Ben nereye gidiyorum?
Ben yapmakta olduğum şeyleri neden yapıyorum?
Benim gerçek amacım nedir?
Benim derin değerlerim nelerdir?
Benim bu yaşamımdaki biricik rolüm nedir?
Benim enerjimi kullanma biçimim hedeflerime uygun mu?

Kendi gerçek amacınızı sol beyninizi bir araba lastiği gibi şişirene kadar düşünerek değil, sağ beyninizin sezgileriyle bulabilirsiniz ancak. İlhamlar ve esinlenmelerle bulabilirsiniz. Amacınızı bulmanız, bir dedektiflik çalışmasındaki gibi iz sürmeyi gerektirir. Öyleyse yaşam üslubunuzdaki izleri, ipuçlarını araştırın. Yogesh Sharda’nın deyişiyle yaşamlarımız amacımız ve değerlerimizle ilgili birçok ipucu taşır.
Yıllar önce duyduğunuz bir şiir, bir edebiyat alıntısı sizi hala etkiliyor mu? Şimdiye kadar duyduğunuz onca şarkı arasından niçin bu şarkı sizi özel olarak etkiliyor? Size neler söylüyor? Hangi duygularınızı açığa çıkartıyor? Bunları araştırın. İçindeki değeri araştırın. Bir değer var ve bu sizi etkiliyor, içinizdeki bazı düğmelere dokunuyor.

Sizi en çok etkileyen filmleri düşünün. Neden sizi etkiliyorlar? Size neler söylüyorlar? Bu bilgiler “Gerçek Amacınızı” ve “Derin Değerlerinizi” bulmak için kullanmalısınız. Keşfetmelisiniz. Sonra bir düşünün bakalım, hangi amaç ya da değer uğruna canınızı verebilirsiniz? Ya da hangi amaç ve değer sizin için daha önemli? Belki adalet, belki dürüstlük, belki merhamet, belki sevgi, belki hizmet, belki işbirliği... Düşünün bakalım, sizi neden etkiliyor? Duyguları yaşayın.
Eğer gerçek amacınızı net bir şekilde bilirseniz, yeni koşullara göre kendinizi hazırlayabilirsiniz. Amacınızı bilmiyorsanız, koşullar, insanlar ve olaylar sizi etkiler ve yönetir. Sonbahar rüzgârlarına kapılıp giden bir çınar yaprağından farkınız kalmaz. Reaktif bir insan olursunuz.
Öyleyse gelin bir meditasyon yapın. Gevşeyin. Hafif bir müzik dinlerken gözlerinizi kapatın. İçsel sessizliğinize girip içsel bilgeliğinizin fısıltılarını can kulağınızla dinlemeye başlayın. Kendi kendinizin lideri olun…


Harry Alder’a göre Başarıda Yüksek Performansa Ulaşmanın Sırları

21 Günlük Eylem Planının 21. Günü:
Alfa durumuna geçin.
Daha sonra eski bir deyişi kullanın: ‘Her gün, her bakımdan iyiye gidiyorum!’
Birden beşe kadar sayarak Alfa durumundan çıkarken, yukarıdaki deyişi tekrarlayın.
Bazı dinamik inançları düşünün. Bunları gün boyunca sizi destekleyecek ‘olumlamalar’ olarak kullanın.
Bugün kendinizi baskıda hissettiğiniz bir anda, rahatlayıp gevşemek ve verimli bir şekilde Alfa durumuna geçmek için beşten bire doğru geri sayın.
Bu yöntemi ihtiyaç duyduğunuz her durumda kullanın. Bu uygulamalar size her gün daha iyi bir zihinsel durum kazandıracak ve ömrünüze ömür katacaktır.
Bugün yanınıza ‘düşüncelerinizi’ ve ‘küçük defterinizi’ alıp sakin bir yere gidin. Son birkaç haftada öğrendiklerinizi, düşünce, duygu ve davranışlarınızdaki değişimleri bu deftere yazın.
Bugün yaşamınızdaki ‘Temel Hedefleriniz’ nelerdir?
Kendinizle ilgili olarak, bundan üç hafta öncesine kadar inanmadığınız ve bugün ise inandığınız şeyler nelerdir?
Gelecekte yapacağınız şeylerin bir listesini yazın.
Gelecek haftalar, aylar ve yıllarda neler yapmak istediğinize ve nerede olmak istediğinize karar verin.
Hedeflerinize ulaştığınızda yerine getirmeniz gereken faaliyetleri yazın.
Bu sizin başarı ve ustalık planınızdır. Siz artık kendi yaşamınızın mimarısınız. Ne istediğinize karar verdiğinizde, NLP Sanatı ve Bilimi de bunu elde etmeniz için size yardımcı olacaktır.”

(Harry Alder, NLP-Yüksek Performansa Ulaşmanın Yeni Bilimi ve Sanatı; 227, 228)

Cengiz Erengil
www.cengizerengil.com