Radyonun dahi çocuğu Cem Ceminay’la
dünü, bugünü, yarını ile Cem Ceminay’ı ve radyoculuğu konuştuk.
Öncelikle çok pozitif ve renkli bir
kişiliğe sahipsiniz bunu belirtmeden geçemeyeceğim. Hayat’a hep pozitif
yönünden mi bakıyorsunuz?
Evet, çünkü
negatif bakmak hiçbir şeyi değiştirmiyor ve insanı deprese etmekten başka bir
işe yaramıyor. Pozitif olunca işlerin daha kolay yoluna girdiğine inanıyorum.
“Yok Böyle Bir Dans” ile televizyona
adım attınız. Acun Ilıcalı’dan teklif geldiğinde ilk tepkiniz ne oldu?
Telefon
şakası yapıyor sandım.
Cem Ceminay olarak televizyonda nasıl
bir projenin içinde olmak istersiniz?
Kendimi
rahat hissedeceğim ve espri yeteneklerimi sergileyeceğim bir projede olmak
isterim.
Yıllardır Radyolarda çok başarılı
programlara imza attınız, radyo mu, televizyon mu? Diye sorsam… Mikrofon
başında olmakla, ekran karşısında olmak çok farklı. Televizyonda aynı başarıyı
yakalayamamak riski sizi korkutuyor mu?
Evet
korkutuyor. Radyoda her şey insanın kendi kontrolünde. Oysa televizyonda durum
farklı. Ekip iyi değilse ekrana çıkan kişi de başarısız oluyor.
“Canım Türkiyem” sloganınız ile
bugüne kadar yapmış olduğunuz yayınlarla her yaştan, her kesimden kitlelere
ulaştınız “Canım Türkiyem” de sizi çok sevdi, peki radyocu olmak isteyen genç
arkadaşlarımıza bir radyo duayeni olarak ne önerirsiniz?
Başka bir iş
bulmalarını! Ülkemizde radyoculuk maddi imkânları son derece kısıtlı ve derdi
çok olan bir sektör. Sadece radyoda çalışarak geçinecek para kazananların
sayısı yok denecek kadar az. Ayrıca radyocu olmak artık çok zor. FM frekansı
yerini büyük bir hızla internete bırakıyor. Radyoların başında olanlar da
radyoculuktan anlamıyor!
Türkiye sizi dinlemekten büyük keyif
alıyor, peki Cem Ceminay, Türkiye’de ve Dünyada hangi radyocuyu dinlemekten
keyif alır?
Türkiye’de
sadece kendimi banttan dinlediğimde zevk alıyorum. Başka bir radyocu bana zevk
vermiyor. Dünyada ise Amerikalı radyocu Howard Stern dinlemekten zevk aldığım
tek radyocu.
Bir de yayınınızda Telefon şakalarınız
var hele bunlardan biri var ki (Emlakçı Metin) hep merak etmişimdir kişileri
neye göre belirliyorsunuz? Senaryo nasıl hazırlanıyor?
Senaryo
kişinin zayıf olduğu ve kolayca sinirlenebileceği ya da sazan gibi atlayacağı
konulardan hazırlanıyor. Gerisi spontane ve doğaçlama gelişiyor.
Türkiye’de (belki de Dünyada) bir
ilke imza attınız Dijital İnteraktif “RADİO CEMİNAY”ı yayına başlattınız, bu
proje nasıl oluştu detayları ve radyonun program içeriği hakkında bizleri
bilgilendirir misiniz?
Teknolojinin geldiği son
noktada; eğitimden eğlenceye, alışverişten interaktif iletişime kadar
hayatımızın her alanına giren internet, radyoculuğu da farklı bir boyuta
taşıdı. Radyoculuğun ufkunu genişleterek sınırları ortadan kaldırdı. Yapılan
araştırmalarda gösteriyor ki radyo dinleyicilerinin büyük bölümü, dijital
platformda yerini almış olan internet radyolarından yana kullanıyor. Geleceğin
radyoculuk anlayışı, FM yayıncılığı yerine, internet tabanlı yayıncılık ve
dijital platformda şekilleniyor. Gelecekte radyoculuğun varacağı noktayı
görerek pozisyonumuzu aldık diyebiliriz.
Sizin de söylediğiniz
gibi uzun yıllardır süren radyoculuk kariyerimde her kesimden her yaş grubundan
dinleyiciye eriştim ve onlarla aramda çok güçlü ve sadık bir bağ oluştu. Ben,
dinleyicilerimi gerçekten çok seviyorum ve yaptığım işi bu samimiyet ve sevgiye
yapıyorum. Radio Ceminay ile onlarla daha sıkı interaktif iletişim içindeyim ve
programı aslında birlikte yapıyoruz ve Radio Ceminay’ı birlikte büyütüyoruz.
Test aşaması henüz yeni tamamlanmış olmasına rağmen günlük 4 bine yakın
dinleyiciye ulaştık ki bu 10 günlük bir web radyo için net bir başarıdır.
Cebinde telefon olan veya
elinin altında bir bilgisayar, tablet PC olan herkes dünyanın neresinde olursa
olsun Radio Ceminay’ı kesintisiz ve üstelik çok kaliteli bir ses ile
dinleyebiliyor. Yayınlarımız boyunca gelen mesajlar da bunu gösteriyor.
Türkiye’nin birçok şehrinden, İngiltere, Hollanda, Almanya, Amerika, Bangkok,
Mısır, Irak gibi yerlerden mesajlar aldıkça, memnuniyeti gördükçe ne kadar
doğru bir iş yaptığımı görüyorum.
“SOSYAL MEDYA”nın sizce gücü nedir?
Tek kelime
ile ifade edebileceğimi düşünüyorum: Sonsuz!
Bu içten söyleyişi için çok teşekkür
ediyorum.
Ben teşekkür
ederim ve sizin aracılığınız ile Canım Türkiyem’e sevgi, saygı, birlik,
beraberlik diliyorum.
Kaynak: www.gencgelisim.com