Çöp Kamyonu Kanunu

“Kadın taksiye binmiş ve hava alanına gitmek istediğini söylemişti.
Sağ şeritte yol alırken siyah bir araba park ettiği yerden aniden yola, önlerine çıktı.
Şoför çarpmamak için sert şekilde frene bastı.



 Taksi kaydı, ama diğer arabaya çarpmaktan kıl payı farkla kurtuldu. 
Siyah arabanın sürücüsü camdan başını çıkarıp bağırmaya ve küfretmeye başladı.
Taksi şoförü ise gayet sakin ona gülümsedi ve içten bir şekilde el salladı.

Kadın bütün bu olanların şokunu yaşarken, taksi şoförünün tavrına daha da şaşırmıştı.
Sordu: "Neden böyle davrandınız? Adam neredeyse arabanızı mahvedip ikimizi de hastanelik edecekti."
Taksi şoförü gülümsemeye devam ederek: "Çöp Kamyonu Kanunu" dedi.
Kadın: "Çöp Kamyonu Kanunu mu?" diye sordu, anlamamıştı.

Şoför açıkladı:"Pek çok insan, çöp kamyonu gibidir. Her tarafta içleri çöp dolu olarak dolaşıyorlar; kızgınlığı, öfkeyi ve hayal kırıklığını biriktiriyorlar. Ancak doldukça çöpleri bırakacak bir yere ihtiyaç duyuyorlar. Bu bazen ben, bazen de siz olabilirsiniz. Kişisel almayın. Sadece gülümseyin, onlar için iyi şeyler temenni edin ve yolunuza devam edin. Onların çöpünü alıp işyerinize, evinize veya sokaktaki diğer insanlara dağıtmayın."

Yukarıdaki hikayeyi her okuyuşumda yüzümde bir tebessüm belirir, her öfkeli insan gördüğümde ise bu hikayeyi aklıma getirmeye çalışırım. Çöp Kamyonu Kanununu hepimiz gerçekten uygulasak hayatımız ne kadar farklı olur, bir düşünsenize! Örneğin bir işlem yaptırmak için herhangi bir resmi daireye gidiyorsunuz. Temmuz ayı taksit ödemesi için yeni gittiğim vergi dairesinde uygulayabilsek mesela! Oraya her gittiğimde “Allah’ım iyi ki burada çalışmıyorum. Şükürler olsun. Hayatımdan çok memnunum.” diye aklımdan geçiriyorum. Burası sanki çöp kamyonlarının boşaltım alanı gibi! 
 Gerek orada çalışan, gerek işlem yaptırmak için bekleyen kişilerin çok büyük bir oranı sinirli, sabırsız, anlayışsız ve bencil. İşlem yapan görevliler bir an bile bitmek bilmeyen sıradan bıkmış bir şekilde görevlerini isteksizce yerine getirirken, bir kuyruktan başka bir kuyruğa defalarca gönderilen sabırsız ve sinirli bir şekilde bekleyen işlem yaptıranlar ise çıldırmak üzereler. Her iki taraf da çöplerini ortaya bırakıp havanın dayanılmaz hale gelmesine katkıda bulunurken, her iki taraf da kendince haklı. Bir tarafta az maaşa yoğun saatler çalışan, ancak karşılığında bir tebessüm bile almayan görevliler, (sonuçta burası vergi dairesi insanlar para verirken gülücük dağıtamıyorlar çoğu kez!) diğer tarafta ise kısıtlı süreleri olduğu için (son güne bırakılan ödemeler sayesinde!) sabırsız olan işlem yaptıranlar. Bu arada vergi dairesinin binlerce örnekten sadece bir tanesi olduğunu hatırlatmak isterim. Uzun lafın kısası, orada çöp burada çöp, her tarafta çöp! Ne olacak halimiz deyip çöplükte kokudan bayılmadan, kendimizden başlasak işe nasıl olur?
Nasıl mı? Aynen yukarıdaki taksi şoförünün anlattığı gibi olayları ve karşımızdaki kişilerin davranışlarını kişisel olarak almaktan vazgeçerek.
* Onların çöplerini alıp hayatımızdaki insanlara dağıtıp etrafımızı kokutmayarak.
* Her bireyin insan olduğunu  hatırlayarak ve küçük bir gülümsemenin dahi dünya kadar fark yaratıp mis gibi kokular yayacağını bilerek temizliğe içimizden başlamak.
* Sonuçta bizim içimizde o duygular kayıtlı ki ortaya çıkıyorlar. O kokuşmuş kayıtları içimizden silerek, yerlerine mis gibi kokan tertemiz kayıtlar yaparak.
Unutmayın beynimiz aynen bir bilgisayar gibi ona yüklenen programa göre çalışır.   
Hayat her sabah pişmanlıklarla uyanmak için çok kısa, dolayısıyla size iyi veya kötü davranan tüm insanları sevin. Tertemiz kokunuzu yayarak gülümseyin onlara ki size özenip çöplerinden kurtulsunlar. Unutmayın çöp kamyonları temizlik yapmak için vardır! Niyetleri kötü değildir. Çok zor olan bu görevde onlara daha hoşgörülü olmaya şu andan itibaren başlamaya ne dersiniz?

Çöp kamyonlarının değerli yaşamınızın hiçbir anını mahvetmesine izin vermemeniz dileğiyle…
Sevgiyle kalın,

Profesyonel Koç & Eğitmen   
Çimen Sevanç                                       
 www.bodrum-lifecoaching.com 

Kaynak: www.gencgelisim.com