British Library (İngiliz Kütüphanesi) kuratörünün derlediği Love Letters:
2000 Years of Romance (Aşk Mektupları: 2000 Senelik Romantizm) adlı kitapta
yazarlardan oyunculara döneme damgasını vuran pek çok ismin aşk mektupları
derlenmiş.
Tarihte yerini almış 2000 yıllık aşk mektuplarına bir göz atmak ister
misiniz?
VIII. Henry
(1491-1547)
Aragonlu Catherine ile evliliği süren İngiltere Kralı Henry, Anne Boleyn
ile tarihin en eski aşk skandallarından birine imza attılar.
Anne'e yazdığı Fransızca notlarda, kendini kederli bir adam olarak tasvir
etmeyi tercih eden Henry, böylece kendini bilerek 'kara sevdalı kral' olarak
göstermiştir: "Eğer dualarında benim aşkımı sana taptığım kadar kuvvetli
anarsan, unutulmam çok zor, çünkü ben sana aitim. Sonsuza dek Henry Rex."
Margery Brews
(? - 1495)
Margery Brews, nişanlısı III. John Paston'a gönderdiği İngiliz dilinin
yaşayan en eski aşk mektuplara "Değerli Sevgilime," diye başlamış.
Brews'in terkedilmekten ve aşk acısı çekmekten korktuğu sözlerinden belli
oluyor: "Eğer beni, benim seni sevdiğim kadar seversen, bu, beni
terketmeyeceksin demektir."
Brews, nişanlısına duyduğu aşkın ölümsüz olduğuna yemin ediyor ve şöyle
diyor: "Kalbim seni bütün dünyevi şeylerden daha çok sevmekte ısrar ediyor."
Margery Brews, mektubun sonuna bir kalp çizip içine baş harflerini yazmayı da
ihmal etmemiş. (? - 1495)
Elizabeth
Barrett Browning (1806-61)
Ocak 1845'te Robert Browning, Miss Barett'in yazdığı şiire
"Şiirlerinize tüm kalbimle hayran oldum, sevgili Miss Barrett." diye
yanıt vermiş.
Barett ise Browning'in sözlerine "Tüm içtenliğimle teşekkür ederim, Mr
Browning," diyerek cevap vermiş.
İlk görüşmelerinden 12 Eylül 1846'daki evliliklerine kadar süren
yazışmaları böylece başlamış.1849'da ilk oğullarının doğumundan sonra Elizabeth
eşine flörtleri sırasında yazdığı ve hiç göstermediği şiirlerini göstermiş.
Şiirlerin arasında "Seni nasıl sevmeliyim? Bana yollarını göster"
dizeleri de bulunuyormuş.
Charlotte
Brontë (1816-55)
Charlotte Brontë, Brüksel'de aldığı dil öğrenimi sırasında, Belçikalı profesörüne abayı yakmış. İngiltere'ye döndüğünde profesörüne duygularını anlattığı bir mektup yazmış: "Sana hoşçakal derken, seni bir daha göremeyeceğimi bile bile neşeli görünmek çok zordu."
Brontë'ün mektupları, evli ve çocuklu olan profesörü çok üzmüş. Mektupların
bulunmasının ise ilginç bir hikayesi var: Brontë'den hiç hoşlanmayan profesörün
karısı birgün çöpleri karıştırken mektupları bulmuş.
Sir John
Fenwick (1645-97)
Sir John Fenwick', karısına Newgate hapishanesinden yazdığı son mektupta,
trajedi ve romantizmi birbirine karıştıran Fenwick, karısı Mary'ye kendine iyi
bakması için yalvarmış: "En sevgili hayatım, kendini öldüreceksin, ve
korkarım bu bana çifte ölüm olacak. Allah rızası için kendine iyi bak, sağlığına
dikkat et." diye yazmış ve devam
etmiş: "Bu beni rahatsız ediyor, mümkünse, ben ölmeden... benim bütün
korkum seni bir daha görememek."
Gordon
Bottomley (1874-1948)
Yorkshire şairi ve oyun yazarı Bottomley, artist Burton'a "Umarım sana
seni bütün kalbimle sevdiğimi söylediğimde benden uzaklaşmazsın, uzun zamandır
sen beni biliyorsun, ben de seni 'yarı melek, yarı kuş, tamamıyla harika ve
vahşi bir tutkuyla', seni seviyorum" diye yazdığı bu mektup çiftin aşk
hikayesinin başlangıcı olmuş. Bir süre sonra evlenen çift Emily Burton 1947
yılında hayatını kaybedene dek hiç ayrılmadılar.
Kaynak: www.gencgelisim.com