Hayatımızın
her alanında yanımızdan ayırmadığımız cep telefonunu kullanırken bazı nezaket
kurallarına dikkat etmemiz, bizi topluma örnek, kibar, nazik bir insan
yapacaktır.
Telefon,
hayatımıza girdiğinden beri işlerimizi kolaylaştırdı. Artık basit bir iş için
uzun mesafeler katetmek zorunda değiliz. Cep telefonunun keşfiyle beraber
hayatımızda yenilik ve kolaylıklar ardı ardına sıralandı. Bu kolaylıklarıyla
beraber bazı istenmeyen durumlarda ortaya çıkmaya başladı. Teknolojinin
nimetlerinden yararlanmaya devam ederken yeni durumlara göre nezaket
kurallarını oluşturmamız, toplum olarak daha güzel bir yaşam için önemlidir.
Hayatımızın her alanında yanımızdan ayırmadığımız cep telefonunu kullanırken
bazı nezaket kurallarına dikkat etmemiz, bizi topluma örnek, kibar, nazik bir
insan yapacaktır.
Öncelikle
birisini cep telefonuyla aradığımızda kendimizi tanıtmamız lazım. İsmimiz,
soyismimiz, eğer işle ilgili arıyorsak, varsa şirketimizin adı belirtilmelidir.
Kendimizi tanıttıktan sonra karşımızdaki kişinin müsait olup olmadığını
sormamız gerekir. “Acaba müsait misiniz? “şeklinde bir ifade olabilir.
Her
gün görüştüğümüz kişilere kendimizi tanıtmaya gerek yok tabii. Zaten onların
telefonunda bizim numaramız kayıtlıdır.
Telefon bir haberleşme aracıdır. Onun için meramımızı anlatıp
kapatmalıyız. Telefon konuşmaların ücretsiz olması ya da bedava dakikalar
olması bunu değiştirmez. Sizin vaktiniz olabilir; ancak karşınızdaki insanın
sizin kadar vakti yoktur. Belki de çok önemli bir telefon beklemektedir.
Telefonla
aramayı kim yaparsa yapsın, kapatırken yaşı büyük olan önce kapatır,
konuşanlardan biri erkek, diğeri bayansa, bayan önce telefonu kapatır.
Amir-memur konuşuyorsa amir önce kapatır, memur sonra kapatır. Bayan memur,
erkek amir durumunda ise ilk önce telefonu amir kapatır.
Telefonu
ilk açtığımızda, selamlama (merhaba, günaydın, iyi günler vb.) ile konuşmaya
başlanmalıdır. Kapatırken de yine iyi günler, iyi akşamlar, iyi tatiller gibi
ifadelerle kapatmalıyız.
Cami,
kilise vb. ibadethanelerde, toplantı, seminer, konferans gibi toplantılarda
telefon sessize alınmalıdır. Bu tür ortamları huzur ve sükûnu bozmak ayıp bir
durumdur.
Telefonun sesinin klasik zillerden olması tercih edilmelidir.
Uzun havalar, horon havaları ve buna benzer telefon müzikleri, özellikle iş
ortamında tercih edilmemelidir. Seçtiğiniz telefon müziği sizin statünüzü
gösterir.
Yanınızda
başkaları varken telefonunuz çaldığında -ki titreşimde olmalı- müsaade isteyip
konuşmayı da çok uzatmadan kimse rahatsız edilmemelidir.
Yakınlık
dereceniz ne olursa olsun, başkasının cep telefonu karıştırılmaz. Cep telefonu
özel bir eşyadır.
Telefonunuzun
şarjı dolu olmalı, eğer şarjı bitmek üzere ise bunu karşınızdaki kişiye
bildirmeniz gerekir.
Telefonda
bağırarak konuşmak şık değildir.
Uçağa binince telefon kimsenin uyarısına gerek kalmadan
kapatılmalıdır. Hele ki uçak kalkış için piste giderken telefonla konuşmak gibi
bir görgüsüzlük hiç hoş değildir. Uçaktan inerken de uçağı terketmeden telefon
açılmamalıdır.
Toplumda nezaketi yaygınlaştırmak ve daha
yaşanabilir bir dünya için insanlar bu tür kurallara dikkat ederse, saygınlık
kazanmış ve topluma örnek olmuş olurlar.
Halil İbrahim Erden
www.halilerden.com
Kaynak: www.gencgelisim.com