Ormanlar kralı aslanın bir gün canı çok sıkılmış, tilkiyi çağırmış:
-“Tilki kardeş benim canım çok sıkıldı” demiş.
Tilki beş saniye düşünmüş ve sonra:
“-Haşmetmehab!” demiş heyecanla…
“ Tavşanı çağıralım, alakasız bir şey isteriz, nasılsa yoktur,
döversiniz sıkıntınız geçer, eğlenirsiniz.”
Aslan tavşanı
çağırtmış. Tavşan hoplaya zıplaya gelmiş:
“-Buyurun, haşmetmeab, beni istemişsiniz.” demiş.
“-Nerede senin şapkan?”
diye sormuş aslan kükreyerek.
Tavşan şaşırmış,
“-Bu şapka dediğiniz nedir ki haşmetmeab? “ derken aslan;
“-Ben şapkası olmayan tavşanı mahvederim” diyerek tavşanı bir
güzel pataklamış.
Ertesi gün aslanın
canı yine sıkılmış. Tilkinin tavsiyesiyle yine tavşanı çağırmışlar.
“-Nerede senin şapkan?”
“-Haşmetmeab! Bu şapka nasıl bir şeydir?” demeye kalmadan
aslan, tavşanın ağzını burnunu dağıtmış.
Bir sonraki gün aslan:
-“Tilki kardeş bu işten sıkıldım, başka bir numara bul.”
demiş. Tilki düşünmüş.
-“Haşmetmeab, tavşanı çağıralım, sigara isteyin” demiş.
-“Filtreli alırsa niye filtresiz almadın diye döversiniz.”
Bu fikir aslanın çok hoşuna gitmiş. Tavşanı çağırtmış,
tavşan, “nasılsa dayak yiyeceğim” diye
süklüm püklüm gelmiş. Aslan, “Git, bana
sigara al gel” deyince tavşan sevinçle fırlamış, birden geri dönmüş “Haşmetmeab
sigaranız filtreli mi olsun, filtresiz mi?”
Aslan durmuş, ”Nerede senin şapkan!” demiş.
Dahi Beyin Blog