Değişimden Ne Anlamalıyız?

Biz kişisel gelişimciler,”değişim” kavramını dilimizden düşürmeyiz. Bunu bir türlü başaramayan bazı dostlar da, biz değişim dedikçe daha bir sinir oluyorlar sanırım. Hatta lafla peynir gemisi yürümez, diyenleri duyar gibiyim.
Değişimi deneyimletmiş ve deneyimlemiş biz profesyoneller için “değişim” kavramı ağızdan bir çırpıda çıksa da, bir türlü istediği hayata doğru değişmeyi başaramayacağına inanmış bir birey için, 3 heceden oluşan DE-Ğİ-ŞİM sözcüğü oldukça can sıkıcı olsa gerek.

“Değişim denildiğinde ne anlıyoruz?” sorusunu kendi kendime sorma ihtiyacım buradan gelişti. İnsanlar “değişim” dendiğinde ne anlıyorlar ki bu denli ürkütücü ve korkunç bir şeymiş gibi değişim hiç de kolay değil inancını geliştiriyorlar?
Öğrenci koçluğu yaptığım bir danışanım ve annesi ile yaşadığımız bir değişim öyküsünü sizlerle paylaşırsam, değişim denen şeyin gözümüzde büyütecek kadar matah bir şey olmadığını ve insanların kendi öcülerini kendilerinin yarattığını daha iyi anlayacaksınız.
Öğrencim ile toplam 4 seans gerçekleştirdik ve sonrasındaki hafta anne ile görüşmemiz vardı. Geldiğimiz yerin fotoğrafını çekmek amaçlı “Nasıl gidiyor sizce?” diye sorduğumda, annenin verdiği cevap şöyleydi: “Derslerde not almaya başlamasını en başından beri ona tavsiye ettiniz ve ben itiraf etmeliyim ki, 8 yıllık öğrencilik hayatında oğlumun düzenli bir şekilde defter tuttuğunu görmedim!” Sonra öğrencime döndüm; “En başından beri bana söylediğin şu dikkat dağınıklığın üzerinde konuşalım istersen biraz.” dedim. Bana verdiği cevap aynen şuydu: “Benim artık öyle bir sorunum yok!” Oysa ilk iki seansta “Dikkatim dağınık” diye dert yanıyordu. Ve birkaç somut değişimi daha konuştuktan sonra anne ile konuşmaya başladık. Sohbetimiz esanasında ( ben seansa başlamıştım ama anne sohbet ediyoruz sanıyordu), kendi hayatında ki bir sıkıntısını dile getirdi. Evde yatılı bir yardımcısı olduğu halde, ‘’Pazar günleri şöyle bir ayaklarımı uzatıp kahve içemiyorum, ev temiz olsa da yine de temizlemeliyim diye düşünüyorum’’ diye dert yandı. Bu durumu DEĞİŞTİRMEK İSTER MİSİNİZ diye sordum? Bunu oğluyla yaptığım 4 seans öncesi sormuş olsaydım belki o da bana bu kadar çabuk inanmazdı. Olanları bizzat gördüğü için sanırım heyecanla EVET dedi.
10 dakika süren bir NLP çalışması gerçekleştirdik kendisiyle ve o çalışmanın en başında, şimdiye kadar göremediği bir gerçekle yüzleşti. O anki şaşkınlığı görülmeye değerdi. Kendisini baskılayan davranışın altında yatan sebebi gördüğü anda, DEĞİŞİM O AN GERÇEKLEŞMİŞTİ ASLINDA. Ben böyle düşündüğümün farkına varmamıştım şimdiye kadar derken, içindeki o olumsuz ve baskılayıcı duyguyu da uygulanan teknik ile olumlu ve istenen duygu ile değiştirince BUNDAN SONRA ESKİ DAVRANIŞI SEÇİP SEÇMEYECEĞİ KALMIŞTI SADECE KENDİSİNE.
Değişim bir gecede zengin olmak, bir gecede her şey olmak değildir. Değişime açık olmak bir yaşam biçimidir. O kadar kolay da değildir. Güzel olan hiçbir şey bir bedel ödenmeden gerçekleşemez. Baskılanmış inançlar, aslında bizim olmayan davranışlar, yabancı olduğumuz hayatlar mutlu olmanın ve dengede yaşanacak bir hayatın önündeki engellerdir. Bunlar birer birer temizlenerek bir gün bir de bakmışız değişmişiz. Neyi seçmişsek o olmuşuz. Hayat seçimlerimiz ve bu seçimlere ödediğimiz bedeller ile değişecek sevgili dostlar.
ALGI-DÜŞÜNCE-DUYGU-DAVRANIŞ
Davranışın oluşum sürecine baktığımızda, algılarımızı, düşüncelerimizi ve duygularımızı değiştirmedikçe DAVRANIŞLARIMIZ DEĞİŞMEYECEKTİR.
Sizleri seviyorum. Kendinize iyi davranın.

Yüksel Köksal


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder