Bize sürekli
olarak cevapların önemli olduğu öğretildi. Her zaman cevapları bulmak için
çabaladık. Evde, okulda, işte, hayatta her zaman cevaplara endekslenmiş bir
hayat yaşadık.
Kızım anneni mi çok seviyorsun, babanı mı?
Oğlum söyle bakalım 2 kere 2 kaç?
İstanbul’u kim fethetti?
Son Osmanlı Padişahı kimdir?
Cumhuriyeti kim kurdu?
Amerika’yı kim keşfetti?
İslam’ın şartı kaçtır?
...
O kadar çok
soru sordular ki bize, cevapların peşinde koşmaktan, soru sormaya vakit
bulamadık. Oysaki cevaplar değil, sorudur önemli olan. Sorusu olmayanın
cevapları olmaz. Hep başkalarının sorularına cevap bulmaya çalışanların hiç bir
zaman yaşanmaya değer bir hayatı olamaz.
Düşünün,
kendinize kaç soru sordunuz bu güne kadar? Kendiniz için zihninizi yoracak,
terletecek, yaşam aydınlanmanızı sağlayacak kaç soru sordunuz ve hangisinin
cevabının peşine düştünüz?
Başkalarının
sorularına cevap vermek kolaydır. En zoru, kendi sorularımıza cevap bulmaktır.
Cevaplayabileceğimiz binlerce sorumuz olması dileğimle...
İşte hepimiz için 20 soru:
1: Neden
yaşıyorum?
2: Hayatımın
anlamı ne?
3: Nerden
geldim, nereye gideceğim ve burada olmanın nedeni ne?
4: Nasıl
yaşıyorum?
5: Kendimi
biliyor muyum?
6: Hayatı,
yaşamayı anlayabildim mi?
7: Gerçek
huzur, mutluluk ve dinginlik nedir?
8: Ailem
benim için ne ifade ediyor?
9:
Arkadaşlarımı ve dostlarımı gerçekten tanıyor muyum?
10: Hayat yolculuğumun neresindeyim?
11: Neye
inanıyorum?
12: Özgür ve
özgün bir birey miyim?
13: Sahici
hedeflerim var mı?
14: Daha iyi
bir insan olmak için çaba sarf ediyor muyum?
15: Ne kadar
yardımseverim ne kadar paylaşımcıyım?
16:
İnançlarımı gerçekten kalbi bir mutmainlikle yaşayabiliyor muyum?
17: Faydalı
bir ömür sürebiliyor muyum?
18: Geride
bırakacağım güzel şeylere sahip miyim?
19: Cesur,
arayan, sorgulayan, araştıran biri miyim?
20: Ben mi
hayatı yaşıyorum, yoksa hayat mı beni?
Adem ÖZBAY
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder